Fil Uçuşu

4A508D76-2461-4035-B135-4D2141394636

01 Oca: Bir yıla veda ederken

Fil Uçuşu’na o kadar çok “baştan başladım” ki artık benim için bile inandırıcılığını yitirdi. Yeni bir yılda, yeniden başlıyorum. Mesele çoğunlukla “teknik” oldu. Son iki aydır yine kapalıydı site. Hal böyle olunca da, bir türlü süreklilik olmuyor tabii. Düzenli olarak yazdığım yerlerin dışında, biraz daha “kendime” yazdığım bir alanı ihmal etmiş oluyorum sonuçta. Bakalım bu yıl nasıl bir gelgit yaşayacağım Fil Uçuşu yazılarında? 2023 zor bir yıl oldu. Depremin acısıyla başladık. Mehmet ve Hüsne’nin Antakya’da yaşadıkları bütün sevdiklerine ve bana…

03 Ara: Kim okuyor?

Temel sorulardan biri belki de bu: Yazdıklarımı kim okuyor? Bu sorunun açılımları da var elbette. Kimin göre kaç kişi okuyor? Kimine göre kaç kişi okumasa da alıyor? Bazıları okuyanların kimliklerini merak edebilir, bazıları da beğeni oranlarını… Yazana ve yazılana göre değişebilir bu sorular. Ama yazan her kişi, zaman zaman bu soruya kapılıyor kanımca. Yazdıklarımı kim okuyor? Hatta bütün bu yazdıklarım okunuyor mu? Fil Uçuşu, benim bu soruyu sormadığım bir yer. Belki ilk zamanlar öyle değildi. On üç yıl kadar önce…

11 Kas: Kitap önermek…

Kitap önermeyi severim. Aslında en güzeli tanıdığın, okuma zevkini bildiğin bir insana, bir arkadaşına kitap önermektir. Daha da güzeli, o kişinin de sana “Falanca kitabı mutlaka oku,” demesidir. Merkezinde bir kitabın olduğu sohbetin tadına doyum olmaz. Kitap önermek, kişisel bir beğeninin yansımasıdır. Önerdiğiniz kitap, bir okur için “harika” olabilir bir diğer okur için “vasat”. Önerdiğim bir kitabı “memnuniyetsizlikle” karşılayanlar olduğunda üzülmem. Aksine, bu memnuniyetsizliği, o okurun kendi yolunu bulması için değerli bir adım olarak görürüm. Twitter ortamını daha aktif kullandığım…

24 Eki: Yazar dediğin…

Fil Uçuşu uzun bir zamandır sessiz. Bu sessizliğin nedeni biraz teknik sorunlar. Ama ne yalan söyleyeyim, sorunlara sığınacak değilim. Yazmayı çok sevdiğim bu sayfaları uzun bir süredir ihmal ettiğimi itiraf etmeliyim. Şimdi yeniden Fil Uçuşu yazılarına başlama zamanı. Hep dediğim gibi nasıl bir tempoda yazabileceğimi bilemiyorum. Blog yazmaya başladığım yıllardaki kadar yoğun bir içerik akışı sağlayabileceğimi sanmıyorum. Ama hiç değilse, Fil Uçuşu’nun “burada” olduğunu bilmek yetiyor bana. Bu süre içinde defterimin sayfalarında çokça not birikti. Öyle ki, bazılarının güncelliği yok…

33-600x399

18 Oca: Biraz yenilik…

Fil Uçuşu, uzun bir süredir yayında. Ama ilk yıllardaki kadar “hareketli” değil son zamanlarda. Buna ne kadar dertlendiğimi yazdım ara ara. Belki bir gün, bu ihmalin nedenlerini sıralarım. O nedenlerden biri kalktı ortadan. Bir süredir, Fil Uçuşu’nu internet sitemin altına taşımak istiyordum. Sonunda başardım. Bu yazıyı da, yeni sistemi “denemek” için yazdığım bir yazı olarak düşünebilirsiniz. Yabancısı olmadığım bir alışkanlık aslında bu. Yeni bir deftere başlarken, ilk sayfaya, o anda aklımdan geçenleri yazarım hep. Tam bir sayfa. O “ilk sayfa…