Kitap

books3

17 Şub: En Beğendiğiniz Kitap Adları

Çok sevdiğim kitap adları vardır. Kimileri yazarın kimileri çevirmenin başarısıdır. Hep düşünmüşümdür Gönülçelen Sallinger’in elbette ama bir parça da Adnan Benk’in değil mi? Ya da özgün adı Survivor olan Gösteri Peygamberi? Kendiliğinden güzel adlar vardır, çevirisiyle değerini kaybetmeyen; Onca Yoksulluk Varken (Romain Gary), Güzel Sanatların Bir Dalı Olarak Cinayet (Thomas De Quincey), Karanlığın Yüreği (Joseph Conrad), Ses Taklitçisi (Thomas Bernhard)… Uzar gider bu liste! Aslında Bernhard’ı her kitabının adını sevdiğim yazarlar listesine alabilirim. Nabokov gibi. Nabokov okumadan geçen yıl eksik…

14 Şub: Bir de Baktım Yoksun: Kaybetmek, Kaybolmak!

Ekim 2009’da yayımlanan kitabım Bir de Baktım Yoksun, 3.baskısını yaptı. Tam da Behçet Çelik’in Notos Öykü’deki eleştirisini okuduğum zamanda gelen yeni baskı haberine çok sevindim elbette. Kendi kitabıma olan ilginin ötesinde öyküye ilgi gösterilmesi memnun ediyor beni. (Yeri gelmişken iki yeni öykücüyü işaret etmek ve Yapı Kredi Yayınları’na bu kitaplar için teşekkür etmek isterim: Yalçın Tosun’dan “Anne, Baba ve Diğer Ölümcül Şeyler” ile Kerem Işık’dan “Aslında Cennet de Yok”.) Yeni baskısıyla, Bir de Baktım Yoksun durağına bir daha gitmek istedim….

14 Şub: Türkiye’de kişi başına kaç kitap düşüyor?

NTV Tarih dergisinin son sayısında Haluk Oral tarafından kaleme alınan nefis bir yazı var: “Senede Bir Gün’ün ardında Nazım Hikmet mi vardı?” Şarkısıyla ve filmiyle meşhur “Senede Bir Gün” kitabının yolculuğunu tanıklıklarla aktaran ve İhsan (Koza) İpekçi’nin yazdığı kitabın Nazım Hikmet’le bağlantısını ortaya koyan yazıyı (ve elbette son zamanlarda en sevdiğim dergilerden biri olan NTV Tarih’teki diğer yazıları) okumanızı öneririm. Yazıda dikkatimi çeken bir noktadan devam edelim: Senede Bir Gün’ün 1946 tarihli ilk baskısının kapak içini fotoğraf olarak basmış dergi,…