Haber Takibi

KotKumlamaMailing

23 Oca: Silikozis Hastası Kot Kumlama İşçileri ile Dayanışma Konseri

25 Ocak’ta, saat 19:00’da, Mustafa Kemal Merkezi’nde… “Sesimiz, Nefesiniz 2” Kot Kumlama İşçileri Dayanışma Komitesi’nden gelen bir davet bu. Bir konser davetiyesi elbette. Ama bundan ötesi söz konusu. Bir konuşma ve bilinçlenme platformu. Bıkmadan, usanmadan mücadelesini sürdüren Komite’nin, bir kere daha ses yükselteceği bir etkinlik. Komiteden Yasemin Göksu’nun gönderdiği kısa e-postayı paylaşmak istiyorum. 25 Ocak’ta, MKM’ye gelebilen gelemeyen herkesin konuya biraz daha yakın olması için. Söz Yasemin Göksu’da: “Öncelikle hepinizden, Silikozis hastası kot kumlama işçilerinin mücadelesini yakından görebileceğiniz Soner Yıldırım’a…

narman

03 Oca: Narmanlı Han ne olacak?

Narmanlı Han İstanbul’un orta yerinde bir yara gibi duruyor. Noteriyle, büfesinin kokuları eczanesinin kocaman tabelasıyla, fotokopicisiyle bir büyük harabe. Sadece Ahmet Hamdi Tanpınar’ın değil, Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun, Aliye Berger’in, Neş’et Atay’ın, Firsek Karol’un, Jamanak Gazetesinin, Andrea Kitabevinin ev sahipliğini yapmış, bir dönemin ruhuna tanıklık eden 167 yıllık bu binanın bir müzeye, bir edebiyat merkezine dönüştürülmesini beklemek, hiç değilse şu anki içler acısı haline bir son verilmesini istemek hakkımız yok mu? Var! Hatta daha da fazlasına isyan etme hakkımız var. Rant…

24 Ara: Yerli dizi, yersiz uzun!

Uzunca bir süredir Senaryo Yazarları Derneğinin üyeleri aralarında yazışıyor. İkinci büyük eylemlerinin bütün adımlarını en ince ayrıntısına kadar konuşuyorlar. Olası sonuçları konusundaki tartışmalarda herkes fikrini özgürce yazıyor. Unutulmamalı ki, SENDER homojen bir yapı değil. Bütün bu yazışmalardaki “ortak amaç” bu nedenle daha da özelleşiyor, değerleniyor. Bu sektörün temel belirleyicilerinden söz ediyoruz; senaristlerden. Yapımcıların ve televizyon kanallarının, iki puanlık rating için peşinden koşup, iki puanlık rating kaybında iplerini çektiği senaristler. Allı pullu yıldızların, boy boy haberlerine konu olan karakteri yarattığı zamanlarda…

pana

23 Ara: Muhalif Olmak!

Cafer Panahi: Elli yaşında bir film yönetmeni. Suçu: Yönetime karşı çalışmak. Cezası: 6 yıl hapis, 20 yıl boyunca film yönetme, senaryo yazma, yapımcılık yapma ve yerli-yabancı basına demeç verme ve ülkeden çıkış yasağı. Şimdi muktedirlerin gazabına lanet okurcasına onun filmlerini izleme zamanı. Filmlerini bulup izleyip, bir öfke fısıltısıyla kulaktan kulağa anlatma zamanı. Şimdi her türlü faşist zihniyete bir kez daha tükürme zamanı.

Man-Booker-Logo

29 Tem: Man Booker’da ilk liste açıklandı!

Yeni bir yazar keşfetmenin keyfi hiçbir şeye benzemez. İşte size defterlerinize not edip, kitaplarını takip etmeniz için kimi tanıdık kimi yeni bazı yazar adları. Sıkı okurlar Man Booker ödüllerini dikkatle takip eder. Bu ödüle ulaşan isimler arasında kimler yok ki: John Berger, V.S. Naipaul, Nadine Gordimer, Iris Murdoch, Salman Rushdie, J.M. Coetzee, Peter Carey, Kazuo Ishiguro, Arundhati Roy, Ian McEwan, William Golding, Ben Okri, Margaret Atwood, John Banville… Naipaul, Gordimer, Golding ve Coetzee’den yola çıkarak Man Booker ödüllerini Nobel habercisi…

08 Tem: “Silahlar Sussun, \u0130nsanlar Konu\u015fsun!”

Hepsiyle tanışıyorum. Arada bir oturup sinema konuşuyoruz, bir sahneyi, bir karakteri anlatırken heyecanlanıyoruz. Olmayan sektörün bitmeyen sorunlarından da söz ediyoruz. Bazıları yakın arkadaşım. Konuşacak başka şeyler de var, hayat, gündelik sorunlar… Ama hepsiyle ortak konumuz yaşadığımız dünya, bu dünyada başka bir algının mümkünlüğüne olan inancımız, bu coğrafya, bu insanlar… “Yeni Sinema Hareketi”ndeki dostlarımdan söz ediyorum. Onlar, sadece sinema konusunda değil, bu ülkenin düşünen, aydın insanları olarak “konuşmaları” gereken her konuda sözlerini esirgemiyorlar. Son olarak “Silahlar Sussun, İnsanlar Konuşsun” dediler. YENİ…

koray

02 Tem: Koray Kaya: On iki yaşında bir çocuk…

Bu fotoğraf 12 yaşında bir çocuğa ait. Koray Kaya. Koray’ın başka hiçbir fotoğrafı olmayacak. Koray 2 Temmuz 1993’te Sivas’ta Madımak Oteli‘nde yanarak, yakılarak, boğularak, acı çekerek, ne olduğunu anlamayarak öldü. Öldürüldü. Yemek yemeyi ve bisiklete binmeyi severmiş Koray. “Az ye yoksa kızlar seni beğenmez,” derlermiş ablaları, ağabeyleri. Koray’ın kızlarla fotoğrafları olmayacak. Yaşasaydı, öldürülmeseydi 29 yaşında olacaktı bugün. Belki de çocuklarıyla çektirdiği bir fotoğrafı evinin başköşesine koyacaktı. Olmayacak. Koray’ın başka hiçbir fotoğrafı olmayacak. Koray’ın son fotoğrafı bu. Orada alevlerin arasında, Madımak…

11haziran

07 Haz: Emek’i Unutmayalım!

Haber takibi yapıyor muyuz? Birkaç gün içinde unutup gidiyor muyuz, çok önem verdiğimiz bir konuyu bile… Emek Sineması için internet üstünden yazışmalar yaptık, imzalar topladık, yürüyüşlere katıldık, sloganlar attık… Sonra ne oldu? Kaygan gündem “orada neler olduğunu” unutturdu mu bize? “Emek Sinemasını Yıktırmıyoruz Platformu” ve “İstanbul Kültür Sanat Varyetesi” herkesi 11 Haziran Cuma günü saat 19 :00‘da bir buluşmaya davet ediyor. Bildiriyi herkesle paylaşalım ve Emek için emek verenleri yalnız bırakmayalım. HEPİMİZ BİLİRKİŞİYİZ, YIKTIRMIYORUZ! Emek Sineması, İnci Pastanesi ve Yeni…

rachelcorrie

01 Haz: Rachel Corrie

   İnsanlık için karanlık bir gün. Dil karalar bağlıyor; kimi kelimeler kaçıyor sözlükten. Dinler, diller, politik görüşler, kararlar, suçlar, suçsuzluklar üstünden cümleler kuruluyor. Hangi bakış açısından bakarsa baksın “insan”ı göremiyor kimileri. Savaş çığlıkları aklın sesini duyulmaz kılıyor. Örnekler verilirken tarihteki insan kelimesinin de içi boşaltılıyor. Bayrakların değil vicdanın rüzgarını duymak istiyor insan, olmuyor. Politik görüşü ne olursa olsun, zorbanın karşısına dikilen bütün ruhlar-bedenler-düşünceler, insanlık için bir duruş sergiliyor. İnsanlığın ileriye doğru atacağı adımlar için önce o duruşların yanında yer almak…

28 May: Tuzla: Cinayet Mahali

Fazla zaman geçmesine gerek yok; bir-iki gün sonra Metin İnanır adını kimse hatırlamayacak. Altı ay önce evlendiği beş aylık hamile karısı, doğacak çocuğu ve ailesinden başka. Bugün bütün gazetelerde okuduğumuz Metin İnanır’ın adı da, son yıllarda tersanelerde can veren 134 kişinin adı gibi unutulacak. Tuzla başta olmak üzere, Gölcük, Kocaeli, Zonguldak Ereğli, Aliağa’da ölen işçiler, insanlar birer isim olmaktan çıkıp, o büyük “kaybettiğimiz canlar” rakamının bir parçası haline gelecek. Seyyar kızağın vinçle kaldırılması sırasında halat kopması sonucunda öldü Metin İnanır. 23…