Kitap

Erteleme-Sanati-John-Perry

21 Ağu: Bugünün işini, ertesi güne…

Bu sayıda bir kitap tanıtımı yazmamak için çok direndim. Son dönemde yayınlanmış olan kitaplardan değil, tümüyle kendimden kaynaklana bir sorundu bunun nedeni. Biraz yaz rehaveti, biraz farklı alanlarda koşturma diyelim. Ya da doğrudan adını koyalım: Tembellik. Editörüm defalarca e-posta yolladı. Kibarlıkla yazımı ne zaman yollayabileceğimi, hangi kitabın tanıtımını yapmak istediğimi sordu. Bu e-postaları cevaplamak bile sorun oldu benim için. “Bana öyle bir ileti gelmedi,” dedim, “İstenmeyen postalar kutusuna düşmüştür,” dedim. Hatta bir ara bütün sistemin çöktüğü yalanına sığınmayı bile düşündüm….

Unknown

17 Ağu: Konuşma çizgisi mi, tırnak mı?

Enis Batur “Kitap Evi” adlı romanıyla yine şaşırtıcı ve kendine has bir anlatıya imza atıyor. Çalışkan yazar Enis Batur, merkezine kitabı-yazmayı-okumayı yerleştirdiği bir sarmalın içinde döndürüyor okurunu. Kitaptan ayrıca söz etmek gerek. Ama merak edip okumak isteyenler için Sel Yayınları etiketiyle raflara çıktığını hatırlatayım. Batur, kitabının diyaloglarında, bir bölümde konuşma çizgisini kullanıyor. Ama genel olarak konuşmalar tırnak içinde. Bunu görünce aklıma geçenlerde kitap okurluğuna ve imla hassasiyetine güvendiğim birinin, bir metinle ilgili olarak “Konuşma çizgisi çok eski bir uygulama, bunu…

nobelkitap_com_116229-1

30 Tem: Sevgili Güzin Abla… Ya gülistandan boş çıkarsam?

radikal.com.tr’de 23 Temmuz 2014’te güncellenen yazı. Oxfordlu Kızlar Asla Yalnız Kalmaz rumuzuyla yazan dişi arının derdi büyük. Sevgili Dr.Tatiana, Güya bir yalnız arıyım ama kendime hiç vakit ayıramıyorum. Hortumumun ucunu ne zaman peteğimden dışarı uzatsam, etrafımı karın ağrısı olmak dışında bir işleri olmayan erkek arılar sarıyor. Ev işleriyle uğraşırken beni taciz etmenin komik olduğunu düşünüyorlar. Komik değil. Deliriyorum. Bunları nasıl defedeceğim? Hayvanlar alemindeki ihtiras ve cinsel istismar suçlarına bir örnek teşkil eden mektuba sert bir cevap veriyor Doktor Tatiana. Dişi…

657959_2-1

26 Haz: Tırmalıyorsam sebebi var!

Dağ tatili mi, deniz tatili mi? Canon mu, Nikon mu? PC mi, Mac mi? Rakı mı, şarap mı? Makarna mı, pilav mı? Bu ‘karşılaştırmalar listesi’ uzar gider. Akla hayale gelmeyecek şeylerin taraftarları saatlerce kapışabilir bu konularda. Ama bir konu var ki, onun tartışması asla bitmez ve bir başladı mı saatler sürebilir: Kedi mi, köpek mi? Hiç şüphesiz bu tartışmaların en bilineni, en eskisi. Taraftarlarının birbirlerine en sert cümlelerle girişmekten çekinmediği bir kavga alanı. Bütün tartışmalarda olduğu gibi bunda da sonuç…

Bg_Y89LCcAAo_Y4

22 Şub: En neşeli öğretmenimiz Nabokov

“Edebiyat Dersleri”, Nabokov’un Wellesley ve Cornell üniversitelerinde verdiği derslerin notlarından oluşuyor Vladimir Nabokov: Bir kez çekim alanına giren okurun, bir daha uzaklaşamayacağına inandığım bir yazar. Hani deyim yerindeyse, kelebek gibi avlıyor sizi. İlk birkaç satırını okuduğunuzda, ne olup bittiğini anlamaya çalışırken, elindeki fileye düşüveriyorsunuz. Artık Nabokov’un geniş koleksiyonunda geçecek ‘kelebek okur’ ömrünüz.   Yıllar içinde farklı yayınevlerinden kimi iyi, kimi kötü çıkan çevirileri derleyip toparladığı, özenli yayın hazırlığı, baskılar ve önsözlerle bizlere ulaştırdığı için İletişim Yayınları’na teşekkür ederek başlayalım. “Rus…

07 Oca: 2013’te Türkiye’de kişi başına düşen kitap sayısı kaç oldu?

Söyleşilerimde, kimi zaman okurlarla konuştuğum bir konu, sorduğum bir sorudur: “Sizce Türkiye’de yılda, kişi başına düşen kitap sayısı kaçtır?” Sayının okumayı seven ülkelerdeki oranlarından sonra Türkiye’deki “tersine oran” söylendiğinde herkes güler. Ama duruma şaşırmaz da. Çünkü aslında herkes okuma-yazma ile olan ilişkimizin pratikteki karşılığını bilir. Son birkaç yılda bu “ters oran”da ciddi bir değişim var. Kişi başına düşen kitap sayısında pozitif bir artış var. Bu yıl da geçen yola oranla %12’lik bir artış gerçekleşmiş. Açıkçası, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından okullarda…

Screen-shot-2011-06-17-at-14.07.161-e1308318971360

05 Oca: Castro: Bir devrimcinin öyküsü!

Alman gazeteci Karl Mertens, bir röportaj yapabilme umuduyla, her tür riski göze alıp Sierra Madre dağlarına gider ve kamp yerinde bin aramadan geçip zorlukla ulaşır hamağında dinlenen Castro’ya… Bütün bu gizemin, aramaların, suikast korkusunun, ulaşılmazlık çemberinin farkındalığıyla sorar Castro: “Bunun nasıl bir devrim olduğunu öğrenmek istiyorsun değil mi?” Hep böyledir zaten. Karşısındakinin sormasını beklemeden cevap verir Castro. Sözlerini “Yılın sonunda ya kahraman olacağız ya şehit!” diye bitirir. İçi kahve dolu termosunu kürsüye koyup, partagas’ını yakıp dört buçuk saat boyunca Amerika…

unnamed

03 Oca: Balkan Sineması: Alevler İçinde Sinema

Agora Kitaplığı, uzun süredir bir “sinema kütüphanesi” oluşturma yolunda önemli kitaplar yayımlıyor. Yetkin çevirilerle, kaçırılmayacak, kaynak kitaplar bunlar. Yayınevi bir süredir de “Ülkeler Sineması” adında özel bir seriyle, bu kütüphaneyi çoğaltıyor. Serideki Kürt Sineması, İran Sineması ve Filistin Sineması’ndan sonra şimdi de Balkan Sineması geldi. Dina Iordanova‘nın “Balkan Sineması – Alevler İçinde Sinema” isimli çalışmasının Burcu Erdoğan tarafından yapılmış çevirisi, Türkiye’de de çok konuşulan bir sinema ile ilgili önemli bilgiler, ipuçları veriyor. Gerçekten çok derinlikli bir çalışma.  Agora Kitaplığı’na bir…

130806_kitap640.hlarge

17 Ara: Apollinaire Davasında Erteleme

17 Aralık 2013, Türkiye Yayıncılığı açısından önemli bir gün.  Sel Yayıncılık yayın yönetmeni İrfan Sancı ve çevirmen İsmail Yerguz’un, Guillaume Apollinaire’in 1911 tarihli romanı Genç Bir Don Juan’ın Maceraları’nı çevirmek ve yayınlamaktan, “müstehcenlik” maddesine dayanılarak hapis istemiyle yargılandıkları davayı izlemek için İstanbul’a gelenler arasında Uluslararası Yayıncılar Birliği Yayınlama Özgürlüğü Komitesi Başkanı ve PEN İsveç Merkezi Uluslararası Sekreteri Ola Wallin de vardı.  Açıkçası davayı izleyenler beraat bekliyordu. Ama erteleme geldi. 2. Asliye Ceza Mahkemesi ise Yargıtay’ın iddiasını uygun bulmayarak,  çocuk istismarı…

unnamed

17 Ara: “Rob’da Bul, Maya’da İzle”

Robinson Crusoe 389, kapanmamak için direnen şehir kitapçılarının sembolü haline geldi.  2013 yazının ortalarından itibaren, iyice daralan ekonomik çemberini kırmak için ses çıkaran Robinson’a özellikle yazarlardan ve okurlardan büyük bir destek geldi. İmza günleri düzenlendi hemen. Okurlar imza günlerinde hem kitapçıyı hem de yazarları yalnız bırakmadılar, kuyruklar Beyoğlu’na taştı.  Bir yandan da RobKart uygulaması başladı. Dünyanın önde gelen kitapçılarından da benzerlerini sıklıkla gördüğümüz bir uygulama ile, isteyen istediği miktarda nakitle “dolduracağı” RobKart’ını cebine koydu. Hem nakit para akışını hem de…