Müzik

Jim-Dunlop-Trigger-Gitar-Kapo__33432438_0

20 Ara: Ortaçgil’in Kaposu

Bülent Ortaçgil‘le sohbet ederken konu, nasıl olduysa, dönüp dolaşıp kapo’lara geldi. Kapo deyince, özellikle gitar çalanların gülümsediğini biliyorum. Onlar bilir, neden söz ettiğimizi. Ama bilmeyenler için hemen Vikipedi’ye başvuralım: “Kapo, telli müzik aletlerinde kullanılan, müzik aletinin sap kısmına takılarak son perdenin daha ileri çekilmesini sağlayan, bir çeşit kelepçe.” Farklı tiplerde kapolar var. Genel olarak görüntüsü yandaki gibi. Üstad Ortaçgil, bir şarkıyı vokalistin sesine, söyleyiş tonuna göre transpoze etmenin bu maharetli küçük yardımcısını öyle güzel anlatıyor ki… Gitarın ilk üç-dört perdesinde “İdare…

george_harrison_ravi_shankar1

12 Ara: O esnada başka bir yerde…

…George Harrison “dünya müziğinin büyükbabası” dediği akıl hocası ve müzikte açacağı kapıların anahtarını kendisine veren dostu Ravi Shankar ile oturmaktadır. Ravi Shankar 7 Nisan 1920 – 12 Aralık 2012   Varanasi’den Los Angeles’a… Woodstock’tan Monterey’e… Hendrix’ten Coltrane’e… The Beatles’tan The Rolling Stones’a… Menuhin’den Anoushka’ya… Satyajit Ray’den Richard Attenborough’a… Ravi Shankar, yirminci yüzyıla yayılan ve oradan yirmi birinci yüzyıla taşan bir müzik yolculuğunun en öenmli figürlerinden biriydi. Emperyal bir kültür yayılmacılığının karşısında kişisel bir duruş. Dünyayı dar ve tek yönlü bir…

cash1c

09 Ara: “Merhaba, ben Johnny Cash!”

Etkisi nesiller boyu süren müzisyenlerden Johnny Cash‘in kişisel hikayesinin dinamikleri sonucunda kendisini iyice dine verdiği bir dönemi var. Aynı noktada, böylesi bir dine dönüşün, keskin bir Hıristiyanlığın izlerini Bob Dylan, Leonard Cohen, Joan Baez’de de görürüz. Şarkı sözlerinde iyice içe kapandıkları, coğrafyadan ve sınıf sorunlarından, ruhsal dünyaya ve ölümle yaşam arasındaki sınıra yoğunlaştıkları dönemler. Cash için bu dönemin köklerine gidildiğinde, 1944 yılında kardeşi Jack’in odun keserken testereye kapılıp hayatını kaybetmesi olayıyla karşılaşıyoruz. Üstelik sonraki yıllarda Johnny, kardeşinin onun yapması gereken…

15 Eki: “Have a Cigar”ı kim söylüyor?

Hikayeyi bilen bilmiyor. Yine de hatırlatması güzel bir olay. Pink Floyd, 1975 yılında Abbey Road‘da 3 numaralı stüdyoda “Wish You Were Here” albümünü kaydında. Hemen yanda, 2 numaralı stüdyoda da Roy Harper “HQ” isimli albümünü kaydediyor. David Gilmour ve Roger Waters’ın bir şarkının vokali konusundaki uyumsuzluğu, bu “komşu”nun varlığı ile büyümeden halloluyor. Gilmour’a fazla tiz gelen, Waters’ın söyleyişinde istenen sonucu vermeyen bir şarkının yarattığı sorun, yan stüdyodaki harika müzisyenin katılımıyla çözülüyor. Böylece Pink Floyd, “Have a Cigar” şarkısının ana vokalini…

10 Eki: Gitaristlerin Wimbledon Kortu

Al Di Meola, özellikle benim de içinde bulunduğum kuşağı derinden etkilemiş gitaristlerden biri. Kendisiyle tanışma mutluluğu yaşadığım, üretken ve zihin açıcı bir müzisyen. Sadece dinleyicileri değil, özellikli tekniğiyle kendisinden sonraki gitaristlere de yol haritası çizmiş bir üstad. Ama kendisi bu etkisinin sonuçlarıyla pek ilgilenmiyor anlaşılan. Total Guitar dergisine verdiği bir söyleşide “Race With Devil On Spanish Highway”in Steve Vai ve Zakk Wylde gibi gitaristlere ilham veren bir beste olduğu bilgisinden hareketle, bu gitaristler hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorulduğunda verdiği cevap…

mozart_1

03 Eki: Lizst, Paganini’yi Kıskanırsa

Mozart, gerçekten de Sihirli Flüt operasıyla, Viyana locasının bir üyesi olduğu masonların gizli tutmak için ellerinden geleni yaptıkları kabul merasiminin sırlarını ifşa etmiş ve bunun bedelini “biraderleri” tarafından zehirlenerek mi ödemişti? Yoksa zehirlenme ipinin diğer ucunu tutan kişi, saray bestecisi ve imparatorluk orkestrasının şefi olan efsanevi Antonio Salieri miydi? Ama unutmamalı ki listede Salieri’den daha güçlü bir isim var: Zehrin vücuda aylara yayılan bir zaman diliminde, azar azar verildiği düşünülecek olursa en güçlü şüphelinin karısı Constanze Mozart olması kaçınılmaz. Peki…

cooder-election-special

11 Eyl: Sonbahar için üç albüm önerisi…

1. Ry Cooder / Election Special Dünya onu hep tanıyordu ama Türkiye’de özellikle Buena Vista Social Club’dan sonra tanınır oldu. Aslında Ry Cooder deyince, olağanüstü bir müzikal arkeologdan söz ediyoruz. Davul setinin başına oğlu Joachim Cooder’ın oturduğu bu albümde yine araştırmacı tonları ve politik kimliğiyle, araşatırmayı seven bir Ry Cooder var. Sanki sol eli deneyler yapmak isterken, sağ eli hep gelenekselden uzaklaşma diyor gibi. “Guantanamo”, “Cold Cold Feeling” ve Arnold McCuller vokaliyle “Take Your Hands Off It”e dikkat. 2. Sun…

sb

02 Eyl: Kendinden Gitarlı Adam: Süleyman Bağcıoğlu

Söyleşi: Kübra Ceviz – Ersin Embel (Gazete Solfasol, Eylül 2011) Bu söyleşi Ankara’da yayımlanan Solfasol isimli bir amatör gazeteden geliyor. Söyleşiyi yapanlar Kübra Ceviz ve Ersin Embel. Sağ olsunlar ricamı kırmadılar ve söyleşiyi Fil Uçuşu’nda paylaşmama izin verdiler. Peki neden bu söyleşiyi Fil Uçuşu’na koymak istedim. Yolu Ankara’dan geçip de Süleyman Bağcıoğlu’nu bir kez dinlemiş herkes anlayacaktır beni. Bu coğrafyanın en değerli gitaristlerinden birinden söz ediyoruz. Çok dinlemişliğim vardır. Sadece dinlemek de değil; birlikte büyülü-buğulu geceler geçirmişizdir. Ankara’dan İstanbul’a savrulduğum…

30 Ağu: En İyi 100 Davulcu: Sizin seçiminiz hangisi?

Çok iyi davulcular tanıdım. Kimileriyle dost oldum, Volkan Öktem gibi. Kimilerinin adı pek anılmaz ama dostum demek benim için yeterlidir, Özgür Pekin gibi. Davul deyince aklıma gelen kimi isimlerinse başka bir özelliği var; sınırsız tutkuları. NTV’de hazırladığımız Cumartesi programının yeteneği kalıbını aşan prodüktörü Sertan Ünver böylesi bir tutkuyla bağlı davula, davulculara. Fil Uçuşu’nda paylaştığım Guitar World kaynaklı “En İyi 50 Gitar Solosu” listesi onun da içine dert oldu. Laf lafı açtığında konu döndü dolaştı Rush’a geldi. Listede bir Rush parçasına…

30 Ağu: Hepsi harika ama Pink Floyd’un yeri ayrı…

Dün Fil Uçuşu‘nda Guitar World dergisinden aldığım bir listeyi paylaştım. “En İyi 50 Gitar Solosu” listesini okuyanlar haklı olarak kimi isimleri aradı, kimi isimleri gereksiz buldu. Sevdikleri solonun sralamadaki yerini beğenmeyenler de vardı. Böylesi listelerin yapıları gereği “eksikli” olduklarını söylemiştim. Ama yine de bu listeler, biraz hatırlattıkları biraz da bilmediklerimizi araştırmaya yönelttikleri için iyidir diye düşünürüm. Ayrıca eğlenceli bulurum. Benim de listede katılmadığım noktalar var elbette. Eksikler çok. Gereksiz yere parlatılanlar var. Ayrıca böylesi listelerin çoğunda olduğu gibi fazlaca “merkez”de…