Çizgi-roman

5C01D133-7D2D-4DB3-BE66-99799F1E1577

12 Ağu: Sempé: Orada bir yerde

Jean-Jacques Sempé hayata veda etti. 1932 doğumluydu, yani 90 yaşındaydı Sempé. Ama hala üretiyordu, çiziyordu. Kişisel olarak üretmesi değil, ”orada bir yerde” olması yeterliydi benim için. Çocukluğumun, masumiyet çağımın sevimli amcasıydı o, hep ”orada bir yerde” olmalıydı. Daha önce Sempé ile tanışma yolculuğumu Fil Uçuşu’nda yazmıştım. İlkokul yılları, Milliyet Çocuk dergisi, Goscinny’nin kaleminden çıkma Le Petit Nicolas öyküleri ve öykülerdeki benzersiz Sempé çizimleri. Her hafta büyük bir heyecanla beklerdim yeni macerayı. Öylesine sevmemde Vivet Kanetti’nin muhteşem çevirisinin de etkisi büyüktü….

aslan-nihayet-XNQB

17 Nis: Altın Fırçalı Adam: Aslan Şükür

Fil Uçuşu’nda son yazı Yenal Bilgici ile ilgili. Aynı isimden devam edelim. Yenal, bugünden başlayarak her pazar günü Gazete Duvar‘da olacak. Daha ilk yazıdan uçmaya başladı. Kendisine Jules Verne’den kanat takmış, uçar elbette. Yazının kanatları Jules Verne, gövdesi ise “Altın Fırçalı Adam” Aslan Şükür. Altın Kitaplar’ın Jules Verne kapaklarından giriyor konuya Yenal ama Aslan Şükür deyince aslan payının Tay Yayınları’nda olduğunu da unutmuyor. O bölüm için yazıdan alıntı yapayım: Türkiye, yetmişli seksenli yıllarda çizgiromanları, dışarıdan özellikle de İtalya’dan ithal ediyordu…

8228660d-788d-48ec-a54f-8448eeb19443

17 Tem: Sarmaşık: Yayımlanmayan kapak

Fil Uçuşu uzunca bir süredir teknik sorunlar yaşadığı için bazı konularda hiç yazı yok bu sayfalarda. Bu konulardan biri de Levent Gönenç‘le birlikte 2020’de yayımladığımız Sarmaşık adlı çizgi romanımız. Oysa üstüne en çok yazı yazabileceğim, yayın süreciyle ilgili en çok kulis bilgisini paylaşabileceğim işlerden biri Sarmaşık. Neyse, geç olsun da güç olmasın diyerek iki satır paylaşayım. Kulis bilgilerinden biri de kitabın kapak tasarımı süreciyle ilgili oldu. Hem yayınevi, hem ben, hem de Can Yayınları’nın kapaklarında harikalar yaratan müthiş tasarımcı Utku…

Nick Cave

04 Kas: Bir grafik roman kahramanı olarak Nick Cave

“Reinhard Kleist, usta bir grafik romancı. Ve kendisi, yine bir efsane yaratmış—grafik roman kavramını, kalıpları yıkarcasına Cave şarkılarıyla harmanlamış. Yarı gerçek biyografik anlatımlar ve tamamen uydurma hikâyelerle, Cave Dünyası’na karmaşık, ürpertici ve kesinlikle sıra dışı bir seyahat tertiplemiş. Ama emin olun, gerçeğe, yazılmış tüm biyografilerden daha yakın! Laf aramızda, Elisa Day’i asla öldürmedim.” Bu cümleler Nick Cave‘e ait. Reinhard Kleist‘in kendisiyle ilgili grafik romanını bu sözlerle övüyor. Reinhard Kleist imzalı biyografik grafik romanlara meraklıyımdır. Castro ve Cash hakkında daha önce…

fa2

23 Ara: Fábio Moon ve Gabriel Bá: İkizler, ikizleri anlatıyor

Fabio Moon ile Gabriel Ba. Çizgi roman dünyasının Brezilyalı ikizleri. Sao Paulo’dan yola çıkıp Eisner Ödülü‘ne uzanan yaratıcı ikili. Yazıyorlar, çiziyorlar, anlatıyorlar. İkizler daha önce Güngezgini ile Fil Uçuşu’nu ziyaret etmişti. Çizgi Düşler tarafından özenli bir Türkçe’yle yayımlanan Güngezgini, bizim buralarda da oldukça ilgi gördü. Etkileyici bulduğum bu baba-oğul hikayesinin daha sonra baskı yapmasına özellikle sevinmiştim. Benim de bir ufak dokunuşum var yeni baskısında… İkizlerden bir çeviri cilt daha gelince, heyecanla aldım tabii ki. Yine Çizgi Düşler etiketiyle ve yine Cenk Könül‘ün iyi çevirisiyle raflara çıktı. Bu…

c11

08 Ara: Grafik-roman tutkunlarına bir liste

Bir tarafta “The Sculptor” gibi zamanında alamadığım için geç kaldıklarım var, bir tarafta Tezuka’nın “Buddha” serisi gibi uzun süredir kütüphaneden oturup sırasını bekleyenler. Bir tarafta yılın en iyilerinden “Boundless” duruyor, bir tarafta tutkunu olduğum Lemire’in “The Underwater Welder”ı. Sonunda şöyle bir karar verdim: Aralık ayında sadece grafik roman okuyacağım. Bu bir aylık özel zaman bile, okumak istediklerimi bitirmeme yetmeyecek. Üstelik yakın zamanda alacaklarım da var. Ama olsun, en azından gittikçe yükselen kitap kulelerini biraz olsun azaltırım. Geçenlerde twitter’dan öneriler istedim….

0000000565939-1

03 Mar: Güngezgini

Hepimiz birilerinin oğluyuz. Seçemediğimiz babaların hikayesini devam ettiriyoruz bazen. Kimi zaman da hikayemizin akış yönünü değiştirmek istiyor ama bir türlü barajı nereye kuracağımızı bilemiyoruz. Hayat hakkında yazmak isterken, kendimizi ölümü yazarken buluyoruz. Her bir karesi incelikle düşünülmüş olan Güngezgini yaşama dair zihin açıcı bir kitap.  Doğumla ölüm arasındaki varoluş savaşımızı ilmik ilmik işleyen bir Güney Amerika kilimi gibi.  Albert Camus, bu cildi eline alsaydı bir çırpıda okurdu. Güngezgini‘nin arka kapağı için yazdığım cümleler bunlar. Sevin Okyay yazmış önsözü. Bence bir…

0000000719776-1

21 Oca: Élodie Durand’dan Parantez: Hafızamız olmadan bir hiçiz

Bir süredir başım ağrıyor. Şehir yaşamının, ülke stresinin, bitmeyen tedirginliğin kıskacındaki çoğu kişi gibi, benim de başıma ağrı girdiği olur. Ara sıra. Bu kez süre biraz uzadı. Yirmi gündür kafamın iki yanından bastıran mengeneyle birlikte yaşıyorum. Durumu öğrenen bir arkadaşım “Hemen doktora gitmelisin,” dedi. “Çok iş var elimde, şunları bitireyim giderim,” diye geçiştirdim. Zaten doktora gitmek konusunda ağırdan alan biriyim. Ama bu kez “kaçışımın” başka bir nedeni daha vardı. Baş ağrılarımın izin verdiği anlarda okuduğum bir grafik-romanın yarattığı korku, kaya…

bulusma_kapak_low

21 Nis: Dünyaya Che’nin zihninden bakmak

Sonunda uykuya dalacağım ama önce kendime sormayı beceriyorum, acaba bir gün avcıların borazanlarının halen duyulduğu bölümden adagionun mazbut olgunluğuna, oradan da sessizce mırıldandığım allegro sona nasıl geçeceğimizi bilecek miyiz; karşımızda canlı kalanlarla uzlaşma becerisini gösterebilecek miyiz? Buluşma’nın ben-anlatıcısı söylüyor bunları. Yani, devrimci yoldaşları ile birlikte Küba’ya doğru giden Ernesto Guevara. Che ve devrimci arkadaşlarının, Granma adlı tekneyle çıktıkları bu yolculuk, Küba Devrimi’nin işaret fişeğini ateşleyen büyük buluşmanın çarpıcı hikâyesi.   Bu kısa ama etkileyici hikayenin yazarı, Latin Amerika edebiyatının en…

tumblr_mc99zatHQW1qgoyu1o1_r5_500

21 Haz: Stuart Sutcliffe ile Astrid Kirchherr

Şu yukarıdaki fotoğraf müzik tarihinin en hüzünlü -yoksa tuhaf mı demeli- hikayelerinden birine ait. Stuart Sutcliffe ile Astrid Kirchherr‘in bir fotoğrafı. 1959-66 yılları arasının Alman modern sanatçısı Astrid ile The Beatles grubunun ilk basçısı İskoç müzisyen Stuart. 14-15 yaşlarımdayken Beatles hayranlığım, derinlemesine inceleme tutkusuna dönüştüğünde, kadim dostum Levent Gönenç ile keşfetmiştik Stuart’ın hikayesini. Hatta o yıllarda, Ankara Batı Sineması’nda Beatles’ın Hamburg dönemini anlatan bir film izlemiştik. Sonradan bir türlü bulamadım o filmi. Hangi film olduğunu bilen varsa, söylesin lütfen… Bir…