Haber Takibi

DSGMToplu

24 Kas: Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler

Sanatın en büyük destekçisi sanatçı. Doğru projeyi doğru sponsorla buluşturmak, ürettiği sanat dalına gönülden bağlı olan, geleceğe katkı sağlamak isteyen sanatçılara düşüyor. “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” de böyle bir proje. Güher- Süher Pekinel’in katkı sağlayıcı projeleri beşinci yaşına girdi. Hemen özetleyeyim: Konservatuvarlarda okuyan öğrenciler arasında yapılan seçmeler sonucunda seçmeleri kazanan öğrencilerin Avrupa’nın en iyi müzik okullarında eğitim gördüğü ve sonrasında her birinin Türkiye’yi uluslararası yarışmalarda temsil ettiği bir çalışma var karşımızda. Bu projeden şimdiye kadar on bir öğrenci yararlandı: Dorukhan…

des-e_toiles-de-dyana-gaye-affiche

23 Kas: Vicdanımız kurtaracak mı bizi?

4.Uluslararası Suç ve Ceza Film Festivali’nin Uluslararası Altın Terazi Uzun Metraj Film Yarışması’nda en iyi film ödülü dün sahibini buldu. Dyana Gaye’nin yönettiği Fransa-Belçika-Senegal ortak yapımı olan “Yıldızlar Altında/Under The Starry Sky” adlı film yarışmada en iyi film ödülüne değer görüldü. 1975 doğumlu Senegalli bir yönetmenin elinden çıkan film, üç ayrı coğrafyada geçen sarsıcı bir hikayeyle buluşturuyor izleyenleri. Yurdundan uzak kalanların yeni bir hayat kurmak konusundaki çaresiz bocalamalarıyla, yurdunda köksüz kalanların hayata tutunma çabaları sert bir dille kesişiyor. Yerel oyuncularla…

0

09 Kas: Fazıl Say videosunun perde arkası

Fil Uçuşu’nda Fazıl Say ile ilgili çok sayıda yazı var. Kimi zaman bir konser yorumu, kimi zaman bir CD önerisi, kimi zaman da gündemin gri renkli tortuları ile ilgili bir yorum. Bu kez kişisel olarak da içinde bulunduğum ve benim için farklı anlamı olan bir haberim var. Fazıl Say, yeni albümü “Say Plays Say” çıktıktan sonra, bu albümle ilgili hangi televizyon programında konuşabileceğini, eseriyle ilgili düşüncelerini nerede özgürce anlatabileceğini düşünürken ortaya çıkan bir düşünce. Bir hayal. Ortak hayalimiz. “Kendimiz yapalım,…

fft64_mf1215399

24 Eki: Fazıl Say’a bir bardak çay verebilmek

Fazıl Say’ı sevebilirsiniz ya da sevmeyebilirsiniz. Müziğini ilgiyle dinleyebilirsiniz ya da mesafeli durabilirsiniz. Kimi ortamlarda “Gerçek bir dünya sanatçısı” kimi ortamlarda “Yahu bu Fazıl da çok konuşuyor kardeşim” diyenlerden olabilirsiniz. Fazıl Say’ın cümlelerine sanat çerçevesinden ya da milliyetçilik çerçevesinden bakanlardan olabilirsiniz. “Sanatçı siyasetten uzak durmamalıdır” diyenlerle, “Çalsın piyanosunu, ötesine karışmasın” diyenlerin arasında kaybolmuş olabilirsiniz. Fazıl Say üstünden pozisyon almanın faydalarına inanlardan olabilirsiniz. Ezcümle, istediğinizi olabilirsiniz. Ama sorularını cevapsız bırkamazsınız, bırakamayız. Herkes kendi meşrebince, durmak istediği yeri seçerek ve dürüst cümlelerle…

05 Eki: İri Memeler ve Geniş Kalçalar

Herkesten özür diliyorum. Yazının başlığına farklı beklentilerle ‘tıklamış’ olabilirsiniz. Çünkü günümüzün internet üstü yayıncılığı bu beklentilerin üstüne kuruluyor. İçerik ne olursa olsun, başlık ‘o beklentileri’ hareketlendirecek bir kelime içermeli. Seks, şiddet, ayrımcılık, hakaret ve soru işaretleri… Kimi gazetenin internet üstü uygulaması, basılı olarak elimize ulaşandan o kadar farklı ki. Hele gün içinde giren son dakika haberleri. Hele ‘foto-galeri’ uygulamasıyla, tıklaya tıklaya bitmeyen gizemli yolculuklar. Sayfanın sağından solundan akan reklamlar coşsun yeter. Sosyal medya ratingleri köpürsün yeter. Gün içinde ‘çok okunan’…

fft81_mf2331098

06 Ağu: Nasıl oluyor da plaza kadınları…

radikal.com.tr’de 6 Ağustos 2014’te güncellenen yazı Yoga Academy’de yaşananlar hem basında hem de sosyal medyada çok konuşuldu. Spotlar daha çok akademinin gurusu olan kişinin cinsel maceralarını, taciz hikayelerini, hipnozları, enerji aktarımlarını aydınlattı. Özellikle Hürriyet’ten Zeynep Miraç’ın ve Ayşe Arman’ın meselede adı geçen kadınlarla yaptığı röportajlar çoğu kişinin ağzını açık bıraktı. Herkesin aklındaki soru şuydu: “Varlıklı, kültürlü ailelerden gelen, okumuş, iyi üniversiteler bitirmiş, hatta doktora yapmış, büyük şirketlerde üst düzey yönetici olarak çalışan, ekonomik durumu gayet iyi olan bu kadınlar, bu…

31 Tem: “Dağ başını duman almış, gülüşelim arkadaşlar!”

radikal.com.tr’de 30 Temmuz 2014’te güncellenen yazı. Bayram ziyaretinde, hatırladığı az sayıda anıdan birine sığınıyor annem. 1955 yılında Bursa’da Dağcılık Kulübü’nün düzenlediği bir eğlence. Kimileri sadece gelip boy göstermek kimileri sahnede olmak istiyor. Tangodan halk oyunlarına geniş bir yelpaze var. Annem ve kendisinden üç yaş büyük olan dayım, ‘Rakın Rol Dansı’ yapmaya karar veriyorlar. Zorlu figürler var. Havaya atıp tutmalar, bacak arasından kaydırmalar, belde çevirmeler falan. Günlerce iki katlı ahşap evin taşlık avlusunda prova yapıyorlar. Dizler, dirsekler çürüyor. Geceleri de oturup…

nobelkitap_com_116229-1

30 Tem: Sevgili Güzin Abla… Ya gülistandan boş çıkarsam?

radikal.com.tr’de 23 Temmuz 2014’te güncellenen yazı. Oxfordlu Kızlar Asla Yalnız Kalmaz rumuzuyla yazan dişi arının derdi büyük. Sevgili Dr.Tatiana, Güya bir yalnız arıyım ama kendime hiç vakit ayıramıyorum. Hortumumun ucunu ne zaman peteğimden dışarı uzatsam, etrafımı karın ağrısı olmak dışında bir işleri olmayan erkek arılar sarıyor. Ev işleriyle uğraşırken beni taciz etmenin komik olduğunu düşünüyorlar. Komik değil. Deliriyorum. Bunları nasıl defedeceğim? Hayvanlar alemindeki ihtiras ve cinsel istismar suçlarına bir örnek teşkil eden mektuba sert bir cevap veriyor Doktor Tatiana. Dişi…

250_23565_altyazi-sayi-140-haziran-2014-kapak-1jpg-1

30 Tem: Vicdan

Radikal gazetesinde 11 Haziran 2014 tarihinde yayımlanan yazı. Artık hepsinin adını ezbere biliyoruz. Uzak akrabaların adını hatırlamakta zorluk çeken büyükanneler “Ali İsmail,” deyince derin derin iç geçiriyor. “Ne işi varmış sokaklarda, uslu uslu otursun evinde,” diyenler bile, tekmelerle öldürülmüş bir delikanlının, bir fotoğrafa hapsolmuş gülüşü karşısında susup kalıyorlar. Ethem, Ahmet, Berkin ve diğerleri… İktidarların ölümleri rakamlarla ifade etme tutkusundan sıyrılıp adlarıyla yaşıyorlar hafızalarımızda. Ben Bir Slogan Buldum: Annem Benim Yanımda belgeselini izlerken “otur oturduğun yerde”ci ve “çık sokağa, yürü ön…

Unknown-1

30 Tem: Yumruk

Radikal gazetesinde 4 Haziran 2014 tarihinde yayımlanan yazı. Herkes fotoğrafa kilitlendi. Otuz iki yıl sonra Yılmaz Güney’in yumruğunu yeniden havada görmek, Fransa’dan Türkiye’ye heyecanlı rüzgarlar estirdi. Ama ufak bir şüphe de vardı: Nuri Bilge Ceylan gerçekten Yılmaz Güney’e selam mı göndermek istemişti, yoksa sadece foto muhabirlerinin “Lütfen yumruğunuzu şöyle kaldırır mısınız?” ricasını kıramadığı için mi vermişti o pozu? Gerçeği bilemezdik çünkü bu bilgiyi bize olay yerinden aktaracak kimse yoktu. Aynı şüpheci tavır teşekkür konuşması için de geçerliydi. Nuri Bilge Ceylan,…