YouTube

06 Eki: Steve Jobs: Noktaları Birleştirmek

Meşhur Stanford Üniversitesi konuşması, bütün dünya tarafından bir veda olarak yorumlanmıştı. Bir vedadan fazlası olan bu konuşmanın Fil Uçuşu’nda yer almasını istedim. Bu güne kadar okumamış olanlar, Steve Jobs’un ölümünün ardından farklı bir algıyla okuyacaklardır. “Kimi zaman başarılı olmanın ağırlığıyla, yeniden başlamanın hafifliği yer değiştirmelidir.” Not: YouTube’dan aldığım videonun Türkçe altyazısı için tamerakin.com ‘a teşekkür ederim.

03 Eki: The Beatles: Damdaki Efsane

1969 yılında soğuk bir Ocak günü. Londra’nın göbeğinde, Apple Records genel merkezinin bulunduğu binanın çatısında müzik yapan bir grup adam. John, Paul, George ve Ringo’ya müthiş klavyeci Billy Preston eşlik ediyor. Çevre binaların damları, evlerin pencereleri, sokaklar, fareli köyün kavalcısının melodisine takılan kasabanın çocukları gibi bu müzik sesine yönelmiş insanlarla dolu. Bu izinsiz konser polisin müdahalesiyle kesilene kadar, herkes takılmaya devam ediyor. Ne de olsa bu son “takılma”. Fil Uçuşu, The Beatles’a el sallıyor!

06 Eyl: Nice yıllara Roger Waters!

Roger Waters‘ın doğum günü bugün. Benim için bir ilkgençlik idolünün doğduğu gün yani. Dinlediğim ilk Pink Floyd albümünün “The Wall” olması yaşım gereği şaşırtıcı değil. O ilk dinleyişten sonra, dostum Levent Gönenç‘le grubun tarihine derinlemesine bir yolculuk yapmaya başlamıştık. 13-14 yaşlarımızda Pink Floyd dinlemeden geçirdiğimiz gün yoktu. Pompei konserinin videosuna ulaştığımız günü, “The Final Cut” çıktığında Ankara Radyosu’nun kapısında Yavuz Aydar’dan bir iki şarkılık kayıt alabilmek için nasıl nöbet tuttuğumuzu dün gibi hatırlıyorum. Alan Parker imzalı “The Wall” filminin videosunu izlerken…

06 Eyl: 37 Film, 37 Hitchcock

Alfred Hitchcock, TRT’nin siyah-beyaz yıllarında izlediğim filmlerinden beri sevdiğim yönetmenlerdendir. Sadece gerilim türüne değil, sinemanın alfabesine katkıları tartışılmaz. Üstelik yoğun İngiliz ironisiyle psikolojiyi dengeleyerek bakış açıları konusunda da ders verir çoğu işinde. Üstadın bir de bilinen özelliği vardır; neredeyse her filminde şöyle ya da böyle görünmesi. Kimi zaman otobüsü son anda kaçıran bir adam, kimi zaman gazete ilanındaki figür. Kimi zaman çok net bir şekilde görülür kimi zaman kalabalığın içinde yok olur gider. Hitchcock filmlerinin sıkı takipçileri için zevkli bir oyundur…

27 Tem: Stanley Kubrick: Bir kusursuzluk düşkünü…

Stanley Kubrick, 26 Temmuz 1928 doğumlu. Yani yaşasaydı 83 yaşında olacaktı. Eminim, hâlâ üreten, hâlâ kusursuzun peşinde koşan bir yönetmen olarak… Sanatçının kişisel görünürlüğünün ötesinde bir alanı arayan ve koruyan o çok özel isimlerden biri olarak… Kısa filmlerini saymazsak 46 yılda sadece 13 film çekerek, sanatsal üretimin rakamlarla, ödüllerle, reklamla, görünürlükle, imzaya tapınmayla ölçülemeyeceğni gösteren bir usta olarak… Fil Uçuşu, Leonardo Copperfield imzalı bu kısa video ile, 7 Mart 1999’da bu dünyadan ayrılan yönetmene saygılarını sunar!

05 Tem: Hitchcock ve Dali

Alfred Hitchcock, başrollerinde Ingrid Bergman ve Gregory Peck‘i oynattığı 1945 tarihli Spellbound filminin rüya sahnelerinden bir türlü memnun kalmaz. “Hollywood anlayışı” bir rüya sahnesi üstadı doyurmayınca, çareyi gerçeküstünün en uçlarındaki isimlerinden birine, Salvador Dali‘ye başvurmakta bulur. Uzun gölgeler, keskin görüntüler, sonsuza dayanan kamera açıları, bozulmuş perspektiflerle sonuç harikadır. Aslında Dali’nin, Ingrid Bergman’ın her yerini karıncalarla kaplamak gibi, daha da uçlarda fikirleri vardır ama bu gerçekleşmez. Sonuçta sinemanın ve plastik sanatların iki dahisi, Hitchcock ve Dali, 1945 yılında unutulmaz bir rüya sahnesine imza…

breakfast

14 May: Breakfast on Pluto

Açıkçası önceden haberim bile olmamıştı; dostum Vito sağ olsun, önerdi de Neil Jordan imzalı Breakfast on Pluto‘yu izleyebildim. Jordan, Crying Game zamanından beri dikkat ettiğim yönetmenlerdendir. Hemen sonrasında çektiği Interview With The Vampire‘ı ve The Butcher Boy‘u da unutmamalı. Bir yıldızlar konukluğuyla şenlenen ve Cillian Murphy‘nin omuzlarında taşıdığı Breakfast on Pluto ile ilgili bir not: Tam da o bombalı saldırı öncesinde, cepheden dönen bir İngiliz kur yapar Saint Kitten’a. Bir bakışından, küçücük bir bakışından anlarız ki, İngiliz, Kitten’ın İrlandalı aksanını…

08 May: Illegal Attacks

Ian Brown sevdiğim adamlardandır. Sinead O’Connor da sevdiğim kadınlardan. İkisini bir araya getiren Illegal Attacks, YouTube marifetiyle Fil Uçuşu’nda. Meraklısı için de sözleri aşağıda. So what the fuck is this UK Gunnin’ with this US of A In Iraq and Iran and in Afghanistan Does not a day go by Without the Israeli Air Force Fail to drop it’s bombs from the sky? How many mothers to cry? How many sons have to die? How many missions left to fly…

27 Nis: Burroghs’dan Şükran Günü Duası…

Üstad William S. Burroghs “John Dillinger için, dilerim hala hayattadır,” diyor şiirinin başında. Sonra da tarihe kayıt düşüyor: “Şükran Günü, 28 Kasım 1986.” Ve başlıyor… Thanks for the wild turkey and the passenger pigeons, destined to be shit out through wholesome American guts. Thanks for a continent to despoil and poison. Thanks for Indians to provide a modicum of challenge and danger. Thanks for vast herds of bison to kill and skin leaving the carcasses to rot. Thanks for bounties…

hqdefault-1

18 Şub: Radiohead: Lotus Flower

Eminim şu ana kadar, Radiohead’in son albümü “The King Of Limbs”in ilk videosu “Lotus Flower”ı, Fil Uçuşu takipçilerinin çoğu izlemiştir. YouTube’dan aldığım videoyu, bir de buradan paylaşmak istedim. Thom Yorke ile şiirsel, bedensel, müzikli bir “delirium” yolculuğuna hoş geldiniz.